Bloga yazmayalı uzun bir zaman oldu. Aklımda bir sürü yazılacak konu/ürün olmasına rağmen bir türlü fırsat bulup oturamadım klavyenin başına. Bu kadar uzun bir aradan sonra 2016'nın ilk yazısı bitenler olsun dedim. 2015'in son gününe kadar bitenleri toparlayıp bu yazıda birleştirdim.
Ürün bitirme konusunda çok başarılı değilim doğrusu. Bu sebeple dolu dolu bir bitenler yazısı oluşturabilmek için boşları bir süre biriktirmem gerekiyor. Bu eşime göre çok lüzumsuz bir davranış olsa da biten ürünler hem tamamiyle bitirecek kadar sevdiğim hem de tam etkisini görebilecek kadar kullandığım için en iyi yorumlayabildiklerimden bana göre.
Ürünleri olabildiğince gruplandırmaya çalıştım. Böylece aynı kategorideki ürünlerin birbirlerine göre farklılıkları da rahatça görülebilir.
İlk olarak saç ürünleriyle başlayayım dedim. En çok bitirdiklerim bu kategoride oluyor genellikle. Tabi bunda çok beğenmesem bile bitirdiğim ürünlerin de etkisi var.
Carrot Care Şampuan da bunlardan biri. Carrot Care Şampuan saçlara bakım yapmayı ve bu sayede daha parlak, daha ışıltılı saçlar elde etmeyi vaadediyor. Bu vaadinde başarılı diyebilirim. Gerçekten bu şampuanı kullandığım zaman saçlarım yumuşacık ve pırıl pırıl oluyorlardı. Fakat bende beklemediğim bir etkisi oldu ve saçlarımda dökülmeye sebep oldu. Evet zaten saçlarımda bir dökülme sıkıntım vardı fakat bu şampuanla hiç yaşamadığım birşeyi yaşadım. Saçlarım hem yıkama esnasında hem de yıkama sonrasında çok döküldü. Buna rağmen uzun bir süre şampuanın dışında etmenler olabileceğini düşünerek şişenin neredeyse tamamını kullandım. Ama bir daha kullanmayı düşünmüyorum.
Otacı Naturway Şampuan ise çok severek kullandığım, hatta eşimi de kullanmaya ikna ettiğim bir şampuan. Daha ayrıntılı yazısını da yazmayı planlıyorum. Şu an ikinci şişeyi kullanmaktayız. Ben hem saç dökülmelerime iyi geldiğini, hem de oldukça yağlı olan saç diplerimi çok güzel temizlediğini düşünüyorum. Çoğu zaman ilk adım olarak bu şampuanı kullanıp, bir başka şampuanla ikinci yıkamayı yapıyorum.
Yves Rocher Isırgan Özlü Purifying Shampoo yu indirimden denemek için almıştım. Çok övülen bir şampuandı. Sevmesine sevdim ama benim için çok olağanüstü sonuçları olmadı. Saçlarımın yağlanmasını geciktirme açısından da saçlarımın parlaklığı ve yumuşaklığı açısından da birçok şampuandan farklı bir sonuç vermedi. Bu sebeple tekrar alacağımı pek düşünmüyorum. En azından başka bir çeşidini denemeyi tercih ederim.
Gliss Million Gloss Sıvı Saç Bakım Kremi de bir daha almayacaklarım kategorisinde. Duş esnasında saç kremi kullanmak çoğu zaman zor geldiğinden sık sık sıvı saç kremlerine başvuruyorum. İnce telli ve düz saçlarımı açmak için Tangle Teezer ile birlikte yeterli oluyor. (Tangle Teezer yazısını da blogda aratarak bulabilirsiniz.) Gliss'in bu sıvı saç kremi de saçımı açmak için yeterli oluyor fakat hem umulduğu gibi saça parlaklık veya ekstra yumuşaklık vermiyor hem de kullandığım diğer sıvı saç kremlerine göre saçı daha fazla ağırlaştırıyor.
İkinci grup vücut bakım ürünlerinden oluşuyor. Lens solüsyonunu da en uygun bu kategoride olur diye düşündüm. Sebamed Liquid Face&Body Wash benim duş jeli olarak kullandığım bir ürün. Geniş gözenekli ve yağlı cildime iyi geldiğini düşünüyorum. Yıllardır kullanıyorum. Yine alınacaklardan.
Gilette Satin Care Shave Gel de aynı şekilde yıllardır kullandığım ve yenisini aldığım bir ürün. Jelden köpüğe dönen formülü ile hassas ciltlerin bile traş işleminden zarar görmemesini sağlıyor. Aynı zamanda cildi nemlendiriyor.
Yaklaşık on yıldır düzenli olarak lens kullanıyorum. Bu kadar uzun süre lens kullanımının birçok kişide göz kuruluğu gibi sorunlara yol açtığı hep söyleniyor. Ben de bu sebeple gözlerime ve lenslerime iyi bakmaya gözlerime en az zararı verecek lensleri ve lens solüsyonunu kullanmaya çalışıyorum. Bausch&Lomb Bio True Lens Solüsyonu içerik açısından diğerlerinden ne kadar farklıdır çok incelemedim fakat benim gözlerimin en sevdiği oldu. Bu lens solüsyonu ile batma, buğulanma gibi problemleri neredeyse hiç yaşamıyorum. Zaten 2-3 tane yedeğim var yine aynısıyla devam ediyorum.
Üçüncü kategori ise makyaj temizleyicilerin. Tüm kozmetik ürünler arasında benim en hızlı bitirdiklerim bu kategoride. Henüz bu yazıyı yazarken bir göz makyaj temizleyicisinin daha sonuna geldim. Makyajı yapmaktan temizlemenin daha önemli olduğuna inandığımdan olsa gerek bu durum.
Garnier Kusursuz Makyaj Temizleme Suyu'ndan bu bitirdiğim ikinci şişe sanırım. Yazısını uzun uzun yazmıştım, blogda aratabilirsiniz. Ben severek kullanıyorum. Kullandıktan sonra mutlaka duruluyorum. Günün sonunda da yüzümü mutlaka bir temizleyiciyle yıkıyorum. Bu şekilde kullandığımda makyaj temizlemede biraz zayıf olmasının da benim için önemi pek kalmıyor.
Diadermine Hassas Göz Makyaj Temizleyici her indirimde stokladığım bir ürün. Çift bazlı göz makyaj temizleyicilerden nefret ediyorum desem yeri. Gözlerimi yakıyor, ardında yağlı bir his bırakıyor, üstüne zaten yağlı olan göz kapaklarımın yağ dengesini iyice bozuyor. Çift bazlı olmayan göz makyaj temizleyiciler arasında ise denediklerimden makyajı en iyi temizleyen Diadermine Hassas Göz Makyaj Temizleyici. Birkaç maskara dışında waterproof dahil göz makyajını gayet iyi temizliyor. Gözleri yakmıyor, göz çevresini kurutup, tahrişe sebep olmuyor.
Diadermine Kusursuz Makyaj Temizleme Suyu'nu denemek için temizleme jeli ve kremiyle almıştım. Benim hassas cildimin sevdiği bir seri olmuştu. Ama makyaj temizleme performansı Garnier'in bir tık altında ve içeriği ve sonucu neredeyse aynı. Bu yüzden Garnier ile devam ediyorum.
Makyaj temizleme mendilleri benim pek anlaşamadığım ürünlerden. En hassası bile cildimi ciddi anlamda tahriş ediyor. Ama yine de seyahatlerde veya acil durumlarda başvuruyorum. Nivea'nın hassas ciltler için olan bu makyaj temizleme mendillerini de acil durumlarda sık sık kullandım ve sevdim diyebilirim. Mendilleri diğerlerine göre daha yumuşak ve yüzeyleri pürüzsüz. Makyaj temizleme mendillerini kullanımlar arası far fırçalarımı temizlemek için de sıklıkla kullanıyorum. Özellikle seyahatlerde çok pratik oluyor.
Cilt bakım ürünlerinde bitenler ise bunlar. Tüp ürünler bittiğini düşündüğümde içinde neredeyse yarısı kadar ürün oluyor bu yüzden tümünü kullanmak için hep kesiyorum.
Torres Greek Yoghurt Moisturising Face Cream'i çok severek kullandım. Kıvamı oldukça akışkan, emilmesi biraz zor ama cilde inanılmaz güzel nem ve yumuşaklık veren bir nemlendiriciydi. Korres'in ürünlerini genel olarak seviyorum. Maalesef o da ülkemizde satılmayan markalardan. Ama denk geldiğiniz zaman bir bakın derim. Özellikle bu kremin her cilt tipine uyum sağlayacağını düşünüyorum. Benim cildim yağlı olduğundan ben sadece gece bakımında kullandım.
Topicrem Soothing Fluid en en sevdiğim nemlendiricilerden biri oldu. Denemek istediğim birkaç ürün daha olunca biter bitmez yenisini almadım ama nemlendirici arayışına girdiğimde listenin en başlarındaki ürünlerden. Yağlı ama hassas cildimi yağlandırmadan nemlendiren, reaksiyon gösterdiği durumlarda yatıştıran bir nemlendirici. Zaten üzerinde kızarıklık problemi olan hassas ciltler için olduğu belirtiliyor. Üstelik benim her zaman yaşadığım problem olan bu tür kremlerin genellikle kuru ciltlere tasarlanmış olması durumu da yok. Krem karma ve yağlı ciltler için tasarlanmış. Öyle olunca benim içim yılın favori ürünlerinden oldu.
La Roche Posay Anthelios XL SPF50+ güneş kremine ne desem az. Yine bir yılın favorisi. Yenisi alındı hala kullanımda. Yazısını da zaten burada yazmıştım.
MD Solar Sciences Mineral Tinted güneş kreminin de testerını bitirdim bu arada. Ben pek sevemedim. Hem parlamaya sebep oldu hem de sivilce yaptı hem de SPF30 yaz mevsiminde benim için pek yeterli değil. Almayı düşüneceklerim arasında değil.
Torres Greek Yoghurt Moisturising Face Cream'i çok severek kullandım. Kıvamı oldukça akışkan, emilmesi biraz zor ama cilde inanılmaz güzel nem ve yumuşaklık veren bir nemlendiriciydi. Korres'in ürünlerini genel olarak seviyorum. Maalesef o da ülkemizde satılmayan markalardan. Ama denk geldiğiniz zaman bir bakın derim. Özellikle bu kremin her cilt tipine uyum sağlayacağını düşünüyorum. Benim cildim yağlı olduğundan ben sadece gece bakımında kullandım.
Topicrem Soothing Fluid en en sevdiğim nemlendiricilerden biri oldu. Denemek istediğim birkaç ürün daha olunca biter bitmez yenisini almadım ama nemlendirici arayışına girdiğimde listenin en başlarındaki ürünlerden. Yağlı ama hassas cildimi yağlandırmadan nemlendiren, reaksiyon gösterdiği durumlarda yatıştıran bir nemlendirici. Zaten üzerinde kızarıklık problemi olan hassas ciltler için olduğu belirtiliyor. Üstelik benim her zaman yaşadığım problem olan bu tür kremlerin genellikle kuru ciltlere tasarlanmış olması durumu da yok. Krem karma ve yağlı ciltler için tasarlanmış. Öyle olunca benim içim yılın favori ürünlerinden oldu.
La Roche Posay Anthelios XL SPF50+ güneş kremine ne desem az. Yine bir yılın favorisi. Yenisi alındı hala kullanımda. Yazısını da zaten burada yazmıştım.
MD Solar Sciences Mineral Tinted güneş kreminin de testerını bitirdim bu arada. Ben pek sevemedim. Hem parlamaya sebep oldu hem de sivilce yaptı hem de SPF30 yaz mevsiminde benim için pek yeterli değil. Almayı düşüneceklerim arasında değil.
Makyaj ürünleri de hiç bitmeyenlerde birinci kuşkusuz. Bu durum beni çok mutsuz etse de bir ürünü devamlı kullanıp bitirme konusunda pek motive edemiyorum kendimi. Öyle olunca da diğerlerine haksızlık oluyor gibi geliyor.
Makyaj ürünleri kategorisinde sadece iki bitirdiğim var hatta sadece bir. Diğeri tester çünkü :) Diğeri ise uzun süre önce çöpe gitmesi gereken ama bir türlü çöpe gönderilmeyen bir ürün.
Maybelline Instant Age Rewind Concealer'ı duymayan var mı bilmiyorum. Ülkemizde olmayan ama çok çok övülen bir ürün. Bu övgülerin bir çoğuna katılırım. Kesinlikle hem kapatıcılık, hem kalıcılık açısından çok başarılı. Kıvamı, rengi çok yerinde gittikçe de koyulaşmıyor. Uygulaması kolay. Yurtdışında denk gelir veya tanıdığınız aracılığıyla ulaşabilirseniz bir bakın derim. Ama onun dışında uçuk fiyatlarla internette satıcılardan alacak kadar değerli değil bence. Aynı kalitede Türkiye'de de satılan birçok ürün var. Ben de Türkiye'den almayı düşünmüyorum.
Bare Minerals Stroke of Light kapatıcı diğer bir bitirdiğim makyaj ürünü. Hiç mi hiç sevmedim. Tam boy olsa muhtemelen çöp olurdu. Kapatıcılığı olmayan, su gibi akışkan yapıda bir ürün. Uygulaması oldukça zor ve ne kadar sabitlenirse sabitlensin gün içinde kıvamı değişip çizgilere doluyor. Kesinlikle almam dediğim bir ürün. Üstelik bu ürün diğer Bare Minerals ürünlerine karşı da olumsuz bir önyargıya sebep oldu bende.
Son ürün ise bitirdiğim değil çöpe giden Maybelline Dream Bouncy Blush Mocha. Rengini çok sevip almıştım. Yumuşak, oyun hamuru gibi bir yapısı ve kadifemsi bir dokusu var. Uygularken krem formunda toz formuna geçmesi böylece kolayca dağıtılabilmesi gerekiyor fakat bu durum sadece lafta kalıyor. Rengini vermeyen, bir türlü dağıtılmayan, karıştırılamayan bir ürün. Nasıl uygulandığına dair yorumlar okudum, parmaklarımla, fırçayla uyguladım yine de istediğim sonucu alamadım. Bu sebeple de çöpte buldu kendisini.
2015'in son bitenleri bunlardı. Biraz uzun bir yazı olsa da tümünü kullanıp bitirdiğim ürünlerin daha iyi fikir vereceğini düşünüyorum. Umarım keyifle okumuşsunuzdur.
Sevgiler...






Diadermine'in makyaj temizleme suyu bende de mevcut ve çooook seviyorum. İnsan dermokozmetik olduğu için daha da güvenerek alıyor bu tür ürünlerini. Blogunu çok beğendim, hemen takibe alıyorum. Benimkine de beklerim, sevgiler ^^
YanıtlaSiltekboynuzlupanda.blogspot.com