4 Şubat 2015 Çarşamba

Rozasea Maceram

Benim rozasea/gül hastalığı maceram yaklaşık 8 yıl öncesine dayanıyor. Aslında şimdi düşündüğümde belirtileri çok daha öncesine hatta çocukluğuma dayanıyor. Ama o zamanlar etkisini ve rahatsızlığını sürekli hissetmediğimden olsa gerek üniversite zamanlarıma kadar hiçbir teşhis veya tedavi yöntemine başvurmadım.

Cildim ve saçım kendimi bildim bileli yağlı, yani yağlı darken bir haylice. Her gün saçımı yıkamamı gerektirecek, T-bölgemde devamlı bir parlamayla gezmeme sebep olacak kadar. Her ne kadar bu durum günlük hayatımı oldukça etkilese de yağlı saç, yağlı cilt daha dayanıklı olur düşüncesiyle oyaladım kendimi uzun süre. Tabi bir yandan yağlı cildimi  çok güzel temizliyor” diye bulabildiğim en güçlü yüz temizleme jelleriyle hatta sabunla yıkarken. En güzeli en safı zeytinyağlı sabun diyerek cildimi bununla temizlemem çok hassas ve genetik olarak da rozaseaya yatkın cildimi isyan ettiren son damla oldu.



Bu süreçden sonrası yanaklarımda ve alın bölgemde kalıcı bir kızarıklık, özellikle güneşle tetiklenen sürekli yanma ve kaşınma hissi…

Bu kızarıklığın ve yanma hissinin rozasea ile ilgili olduğunu da çok sonradan öğrendim aslında. Önce her ciltte olabilecek mevsimsel ve hormonal bir durum olarak değerlendirdim ve dermokozmetik cilt bakım ürünleriyle çözmeye çalıştım durumu ve bir eczanede aldım soluğu. Eczanedeki bayanın da yardımıyla La Roche Posay Toleriane serisinde karar kıldım. La Roche Posay Toleriane Gel Mousse yüz temizleme jeli ve La Roche Posay Toleriane Spa nemlendici bakım kremini kullanmaya başladım. Oldukça olumlu etkisini gördüysem de sorunuma pek de bir çözüm getirmedi ve bir sure sonra da etkisini yitirdi. Zaten yıllar süren rozasea mücadelemde birçok ürünle hep aynı sorunu yaşadım. İlk birkac haftalık kullanımda rahatsızlığımı azaltan birçok ürün cildimin alışmasıyla hüsran oldular.


Yaklaşık bir yıl kadar süre sonra sorunumun bir hastalık olduğunu kabullenip bir dermatoloğa görünmeye karar verdim. Uzun süren dermatolog arayışımdan sonra birinde karar kıldım. Kendisi durumuma Seboreik Dermatit teşhisi koydu ve cildimin çok yağlı olmasından kaynaklanan bir durum olduğunu söyledi. Birkaç krem ve şampuan verip 2 hafta sonra tekrar gelmemi söyledi. Aslında teşhisinin yanlış olmasına rağmen kullandığım ilaçlar inanılmaz işe yaradı. İkinci gidişimde kendisine ettiğim teşekkürleri hala hatırlıyorum. Ne yazıkki bu sevinç de benim için çok uzun sürmedi. Verilen ilaçlar ve dermokozmetikler etkisini yitirdi ve ben kıpkırmızı ve devamlı yanan bir ciltle başbaşa kaldım. Bir süre yine farklı ürünler deneyerek sorunumu çözmeye en azından hafifletme çalıştım.

İlk semptomların ortaya çıkmasından yaklaşık 5 yıl sonra oldukça stresli olduğum ve uzun süre güneşe maruz kalmak durumunda kaldığım bir dönem rahatsızlığım dayanılmaz boyutlara ulaştı ve kendimi tekrar bir dermatoloğun muayenehanesinde buldum. Bu sefer rozasea teşhisi konuldu ve daha önceleri birçok arkadaşımdan duyduğum özellikle akne tedavisinde kullanılan ve yan etkileriyle meşhur bir hapın broşürü ve bir takım testlerle muayenehaneden ayrıldım. Broşüre bir göz atınca fena halde korkup yine yanlış teşhis olabileceğini düşündüm ve bu sefer bir başka dermatologla görüşmeye karar verdim. Kendisine daha önce Seboreik Dermatit ve Rozasea teşhisleri konulduğunu, bir başka dermatoloğun önerdiği ilacı ve ilaçla ilgili kaygılarımı belirttim. O da rozasea teşhisi koydu. Hastalığın kalıcı bır tedavisinin bulunmadığını ancak etkilerini hafifletecek çözümler sunabildiklerini söyledi. Bahsedilen ilacın bir tedavi yöntemi olabileceğini fakat öncelikle antibiyotik tedavisinin denenebilir olduğunu söyledi. Ve ben Doksisiklin antibiyotik tedavisine başladım. Doktorum cildimin çok hassas olduğunu ve cildimi o müptelası olduğum jellerle yıkamam gerektiğini söyledi. Onun yerine sabah, akşam ve cildimi ne zaman rahatsız veya kirli hissedersem. Avene Thermal Water ile temizlememi söyledi. Kendisine “Ama benim cildim çok yağlı o temizlemez ki” dediğimi çok iyi hatırlıyorum. Bunun yanında bir hafta süreyle kortizollü bir krem ve kalan süreçte de Elidel Krem kullandım.


O çok zorlu süreçden sonra yine bir rahatlama ve mutluluk. Fakat bu sefer de midem izin vermedi tedavimi tamamlamama 2 kutudan sonra aldığım antibiyotik ciddi mide bulantılarına sebep olunca dermatoloğum ilacı bırakmamızı ve tedaviye dermokozmetiklerle destek vermemizi önerdi. Bu sefer Bioderma Sensibio DS+ Foaming Gel ve Bioderma Sensibio DS+ Cream kullanmaya başladım. Tabi ki Avene Thermal Water ile birlikte. Tekrar yüz temizleme jellerine de kavuşmuştum tabi bu arada.



Cildim uzun süredir hiç olmadığı kadar sıhhatliydi. Fakat bu da çok uzun sürmedi. Yine cildimin kullandığım ürünlere alışmasını ve eski haline dönmesini engelleyemedim. Üstüne bir süreliğine yurtdışına çıktığımdan dermatolog ziyaretlerini de bıraktım. Her ne kadar Elidel Kremi bir süre daha düzenli kullanmaya devam ettiysem de cildimi daha çok yağlandırıp daha rahatsız edici bir his oluşturduğuna kanaat getirince onu da bıraktım.Zaten bu tür kremlerle ve aslında uzmanlar tarafından önerilen tedavilerde yaşadığım en büyük problem rozasea hastalarının cildi genel olarak kuruyken benimkinin çok yağlı olmasıydı. Bu durumda bilinen tedaviler ya da birçok kişi tarafından önerilen kozmetikler benim durumumu daha kötüye götürmekten çok da ileriye gidemiyordu. Bu durum hala da böyle.

Öyle olunca ben de bunca yıldır mücadele ettiğim, birçok kişiden farklı semptomlar gösterdiğim ve kalıcı bir tedavisi olmayan bu hastalığı kontrol altına almakta en ilgili kişinin kendim olacağı konusunda karar kıldım ve onunla yaşamaya kendimi alıştırdımç Bu blogda da diğer konuların yanında bu konuya da yer vererek benimle aynı sorunları yaşayanlara da bir nebze katkıda bulunmak istedim. Şimdiye kadar ne yaşadığımı bilirseniz daha sonraki postlarım daha anlamlı olur diye düşünerek ilk yazı bugüne kadarki cilt maceramla ilgili olsun dedim.

Görüşmek Üzere...

11 yorum:

  1. selam ben instagramdan @kizsal_seyler33 :) takipteyim benim bloğuma da beklerim sevgiler ♥

    http://blogkizsalseyler.blogspot.com

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. Oncelikle cok uzuldum umarim bir gun bu hastalik sizi tamamen terk eder. Ben doktorum. Ve sanirim bende de rozasea var. Bu ara artan semptomlar suphelenmeme sebep oldu. Yarin bir dermatolog hocama gidecegim. Dun yengem eczaci, oraya gitmistim ve bana zorah structure serum dedi 5 gune toparlar daha cok yeni baslamis cunku dedi. Ben yine de dermatologla gorusmeden almadim. Yarin tekrar yorum yazarim ins buraya. Ama siz kullandiniz mi? Yada baska dermokozmetiklerden cok guzel sonuc aldiginiz oldu mu daha sonrasinda? Siz bana yardimci olursaniz sevinirim. Zaten ben bana yarayan bisi olursa ins, ben de size bahsederim hem size hem baskalarina yardimci olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merhaba,
      teşekkür ederim iyi dilekleriniz için. Umarım sizin probleminiz de çok sürmez çabucak terkeder sizi. Rozasea'nın birçok çeşidi var ve kişiye bağlı olarak farklı semptomlar ortaya çıkabiliyor. Bendeki etkisi genel olarak yüzümde ciddi bir yanma ve batma hissi, kızarıklık ve sanki cildimde minicik sivilceler varmış gibi pütürlü bir görünüm oldu. Yazıda da belirttiğim gibi cildim de oldukça yağlı olunca dermatologlar sorunuma çok çare olamadılar maalesef. Fakat yıllarla ben cildimi tanıyıp sorunumu kontrol altına almayı başardım. Şu an yanma ve batma hissi hiç kalmada diyebilirim. Kızarıklarım da çok çok hafif düzeyde. Bu süreçte öğrendiğim en önemli şey güneş kremini kesinlikle ihmal etmemek. Yaz, kış hiç farketmez devamlı 50 faktörlü güneş kremi kullanmak gerek. Güneş kremi sürmeyi unuttuğumda bir günde bile cildimdeki farkı görebiliyorum. Dermokozmetik ürünler sorunu çözmede çok başarılı değiller maalesef ama rahatlatma konusunda çok yardımcı oluyorlar. Bir de dermokozmetik ürünler özellikle içeriği temiz dermokozmetik ürünler kullanmak hassas cildi yormamak açısından önemli oluyor. Ben sıkıntılarımın yoğun olduğu dönemde en çok Avene Thermal Water ve Bioderma Sensibio DS+ kremi başarılı bulmuştum. Tabi bu ürünlerin performansı cilt tipine göre farklılık gösterecektir.

      Sil
  4. Belki duymussunuzdur lazerle tedaviden bahsediliyor şimdilerde. Cok kisi husrana ugramis cukurlar. Bazilari tamamen gecmemesinden yakiniyor. Tek seansta biter diyen de var en az 3 seans diyen de... Siz bu konuda arastirma yaptiniz mi? Lazer olmayi dusundum ama cok korkuyorum. Tum yuzum. Cukurlarla dolu surat dusunmek istemiyorum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet duymuştum lazerle tedaviyi ama çok başarılı sonuçlar alınamayabildiğini öğrenince vazgeçtim. Şu aşamada da artık çok problemim olmadığı için düşünmüyorum doğrusu. Bu tür riskler olduğu durumda bence önce daha güvenli yöntemleri denemek daha doğru diye düşünüyorum. Belki biraz daha vakit alabilir sonuç almanız ama cildinizi tanıyıp onun istediğini verdikçe problem giderek azalıyor. Şu aşama kesinlikle kabus gibi biliyorum ama sorunu yavaş yavaş çözmeye çalışmak biraz daha doğru. Lazer tedavisi ile bile rozaceanın kesin bir tedavisi yok en azından benim uzman görüşleri ve araştırmalarım sonucunda vardığım nokta bu oldu. sanırım bunu da biraz kabullenip hayatımızı ona göre şekillendirmek gerekiyor bu şekilde zamanla hem etkisi azalıyor hem de siz birlikte yaşamayı öğreniyorsunuz.

      Sil
  5. Çok geçmiş olsun,umarım daha iyisinizdir.Bende aynı belirtiler var,yanma hissi ve batma.Benim cildim,normal ama kuruya dönük.Sizin ilk kullandığınız La Roche Posay Toleriane Gel Mousse yüz temizleme jeli ve La Roche Posay Toleriane Spa nemlendici jeli kullanmayı düşünüyorum ama cildim kuruya dönkü,bu ürünler bana uygunmu diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Kuruya dönük cildin avantajı çok bu konuda çünkü rozaceaya ve hassas cilde uygun tasarlanan birçok dermokozmetik ürün ve ilaçlar kuru ciltlere yönelik oluyor. O yüzden bana göre çok daha fazla seçenek var sizin için. La Roche Posay'in yüz temizleme jeli biraz kuruluk yapabilir diye düşünüyorum biraz daha hafif bir şeyler bakılabilir belki daha köpük formunda bir temizleyici. Aslında bana sorarsanız günlük temizleme jeli alışkanlığını bırakmak çok daha iyi gelecektir. Günlük olarak Avene Thermal Water kullanıp belki haftada bir duş sonrası hafif bir köpük ve konjac sünger ile ciltteki ölü deri temizlenebilir. Cildiniz de yağlı olmadığı için sizin için çok daha kolay olacaktır.

      Sil
  6. Merhaba
    Benin sin aylarda yuzumde yanma ve batma hiissi ve roza var.Cildim normalden;yagliya dönük.Bu rahatsizlik icin olan kizariklik giderici nemlendiricileri kullandim ama yuzumde hem sivilcelenme oldu hem daha da yaglandi.Her eczaneden Tester alıp deneyemedigim icin ,aldigim ürünler 3 kez kullandiktan sonra cildim yepki verince hep elimde kalıyor. Roza icin olan urünler hep kuru ciltlere gore ve ve ben yagliya donuk cildime hangi nemlendiriciyi kullanacagimi sasirsim.Hem maddi hem manevi zor durumda kaliyorum.Bu kizarikli,hassasiyet icin yagli ciltlere uygun hangi ürünler kullanmaya devam ediyorsunuz. Yazarsanız sevinirim

    YanıtlaSil
  7. Merhaba
    Benin sin aylarda yuzumde yanma ve batma hiissi ve roza var.Cildim normalden;yagliya dönük.Bu rahatsizlik icin olan kizariklik giderici nemlendiricileri kullandim ama yuzumde hem sivilcelenme oldu hem daha da yaglandi.Her eczaneden Tester alıp deneyemedigim icin ,aldigim ürünler 3 kez kullandiktan sonra cildim yepki verince hep elimde kalıyor. Roza icin olan urünler hep kuru ciltlere gore ve ve ben yagliya donuk cildime hangi nemlendiriciyi kullanacagimi sasirsim.Hem maddi hem manevi zor durumda kaliyorum.Bu kizarikli,hassasiyet icin yagli ciltlere uygun hangi ürünler kullanmaya devam ediyorsunuz. Yazarsanız sevinirim

    YanıtlaSil
  8. Benim canımı çok sıkıyor ın ani ben de çok zor durumdayim ne yaocami şaşırdım kullanmadığım krem kalmadi

    YanıtlaSil